Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Savaş Songur

Nesini Söyleyim Canım Efendim

Bundan yaklaşık 150 yıl önce, günün şartlarında bir devlet görevlisinin halin nedir diye sorduğu soruya verdiği destansı cevabın satırları. Edebi olarak bizim kafiyeli şiiri. O günden bu güne bizi söylemeye devam ediyor anlaşılan.

Bu tür şiirlerin günümüze uyarlanmış yeni versiyonlarını yazılsa, etkisi aynı olur mu?

Çolak Hacı, Sivas’ın Şarkışla ilçesi, Kayalıyokuş köyünde doğmuş, 1833-1919veya 1922 yılları arasında yaşamış, duygularını yazıya değil gönüllere yazmış aşıklık geleneğinin taç eserlerinden birisi olan “Nesini söyleyim canım efendim” diye seslenmiştir. O gün söyledikleri aradan yüz yıl dan fazla geçse de bu gün de maalesef aynı duyguyu yansıtmakla kalmayıp aynı gerçekliği de yansıtmaktadır.

Bunlardan başka dörtlükleri var mı bilmiyorum. (İnternette, Birkaç dörtlüğü farklı sanatçılar tarafından seslendirilmiş hali var. Duygusal bir zevkle dinleyebilirsiniz) Ama her bir dörtlüğünde başka bir devasa konuyu dörtlüğü sığdırdığını görebiliyor. Sanırım bu da şiirin ve gönülden söylemenin gücü. Buyrun okuyun hatta bir de türküsünü dinleyin sonra…

Nesini söyleyim canım efendim

Nesini söyleyim canım efendim,
Gayrı düzen tutmaz telimiz bizim,
Arzuhal eylesem deftere sığmaz,
Omuzdan kesilmiş kolumuz bizim,
*
Sefil ireçberin yüzü soğuktur
Yıl perhizi tutmuş içi koğuktur
İneği davarı iki tavuktur
Bundan gayrı yoktur malımız bizim
*
Sekiz ay kışımız dört ay yazımız
Çalığından telef oldu bazımız
Kasım demeden buz tutuyor özümüz
Mayısta çözülür gönlümüz bizim
*
Reçberin sanatı bir arpa tahıl
Havasın bulmazsa bitmiyor pahıl
Tecelli olmazsa neylesin akıl
Dördü bir okkalık dolumuz bizim
*
Tahsildar da çıkmış köyleri gezer
Elinde kamçısı fakiri ezer
Yorganı döşeği mezatta satar
Hasırdan serilir çulumuz bizim
*
Evlat da babanın sözün tutmuyor
Açım diye çift sürmeye gitmiyor
Uşaklar çoğaldı ekmek yetmiyor
Başımıza bela dölümüz bizim
*
Benim bu gidişe aklım ermiyor,
Fukara halini kimse sormuyor,
Padişah sikkesi selam vermiyor,
Kefensiz kalacak ölümüz bizim,
*
Zenginin yediği baklava börek
Kahvaltıya ister keteli çörek
Fukaraya sordum size ne gerek
Düğülcek çorbası balımız bizim
*
Zenginin sözüne beli diyorlar
Fukara söylese deli diyorlar
Zemane şeyhine veli diyorlar
Gittikçe çoğalır delimiz bizim
*
Serdari halimiz böyle n’olacak,
Kısa çöp uzundan hakkın alacak,
Mamurlar yıkılıp viran olacak,
Akibet alınır öcümüz bizim…

okuduysanız, sonrası bu gün kanaatimce iki nokta ön plana çıkıyor.

Birincisi, bu şiir bu gün yazılsa etkisi aynı olabilir mi? Aynı samimiyette yazılırsa kelimeler çok ta önemli değil diye düşünüyorum.  Günümüzün kelimeleriyle yazılsa bile, gerçekten yürekten geliyorsa, insanın içine dokunuyorsa yine etkili olabilir. Ama mesele sadece kelimeleri değiştirmiyor; o duygu, o isyan, o çaresizlik ya da umut aynı derinlikte hissediliyorsa, o zaman belki dokunur yüreklere.  Öte yandan eski şiirlerin bir ruhu var. İçinde bulunulan ortama uyarlanınca, bazen o ruhu kaybedilebilir.

İkincisi, kelimeleri atınca, zamanın ruhunu kaybedince, dili, gönül dilini kaybedince, yeni kelimelere ile başka bir hale geldik. İthal kelimeler ekledik, aklımızı, ruhumu değiştirdik mesela;

padişah sikkesi selam vermiyoru, enflasyon olarak,

ineğimiz tavuğumuz yoktur bizim, cümlesini kulak küpesine ve tavuk gribine,

Paris İklim Şartı Anlaşması gereği inek, koyun eti yerine yapay et yedirmeye, evlat sözümüzü tutmuyoru, zamane çocuğu, x, y, z, alfa kuşağına,

zenginin sözüne beli (anlaşıldı, kabul) sözünü, algı yönetimine,  çevirdik. Ve rahatladık.

Rahatladık. Rahatlamasına da… ben hala kısa çöpün uzun çöpten hakkını alacağına inanıyorum… Akibet kara toprağın altına girmeyen mi var?

YORUMLAR

Bir adet yorum var

  1. Tarihi yazdıranlar neyi nasıl bilmemezi istemiş olsalarda şiirlerde, mektuplarda türkülerde yaşar hayatın gerçekleri onları gizlemeye kimsenin gücü yetmez.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER