Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri, ülkedeki çocuk suçlarının ürkütücü boyutunu gözler önüne seriyor. Son dokuz yılda suça sürüklenen çocuk sayısı yüzde 51.5 artışla 202 bin 785’e ulaştı. En büyük artışlar ise organize suçlarla bağlantılı alanlarda yaşandı:
Cinayet Vakaları: 2015’te 549 olan çocukların karıştığı cinayet sayısı, yüzde 131 artarak 2024’te 1270’e çıktı.
Uyuşturucu Suçları: Uyuşturucu satma suçuna bulaşan çocuk sayısı yüzde 119.5 artışla 16 bin 563’e yükseldi.
Yaralama: En sık işlenen suç olan yaralama vakası, yüzde 78.5 artışla 81 bin 875’e ulaştı.
Bu veriler, organize suç örgütlerinin, daha az ceza alma avantajı nedeniyle, eğitimden uzak kalan ve maddi zorluklar yaşayan çocukları ağlarına düşürüp kullandığını ortaya koydu.
UZMANLARA GÖRE SUÇUN KÖKÜ YOKSULLUK VE EĞİTİMSİZLİK
Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Hasan Erdoğan, NEFES’e yaptığı açıklamada, çocukların suça itilmesinde yoksulluğun temel etken olduğunu vurguladı. Erdoğan, çocukların yüzde 80’inin ekonomik suçlar nedeniyle yargılandığını belirtti.
Erdoğan, sistemik sorunları şöyle sıraladı:
Çocuk Yoksulluğu: Ekonomik suçların ana nedeni.
Eğitimden Kopuş: Çocukları eğitimden koparan politikalar.
Örgütlü Yapılara Terk Edilme: Çocukların devlet denetiminden çıkarılarak cemaat, çete ve organize suç örgütlerine terk edilmesi.
SİSTEMİN ÇÖKÜŞÜNÜ GÖSTEREN TRAJİK ÖRNEKLER
Raporda, son dönemde yaşanan üç cinayet, sistemin çöküşünü gösteren örnekler olarak sunuldu:
Mattia Ahmet Minguzzi (14): 4 akranının saldırısı sonucu hayatını kaybetti. Tutuklanan çocukların birinin mektubunda “Aslanlar gibi yatar çıkarız… sen canını sıkma” ifadelerini kullanması, cezasızlık algısının derinliğini gösterdi.
Polis Şeyda Yılmaz (27): 26 suç kaydı bulunan Yunus Emre Geçti tarafından öldürüldü.
Hakan Çakır (22): İki çocuk (14 ve 17 yaşında) tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Bu çocukların sosyal medyada silahlı pozlar vermesi dikkat çekmişti.