Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Savaş Songur

Ortadoğu Siyasi Tarihinde Yeni Aktörler Eski Planlar 1

Bir Arka Plan Hikayesi Veya Bir Şeylerin Kökü
Bir tarihçi ve arşivci olarak, Osmanlı Devleti’nin çalkantılı son dönemlerinde yaşanan olayları anlamak için arşivlere dalmak, her zaman büyüleyici bir yolculuk olduğunu sürekli her konuda tekrar tekrar hissediyorum. Günümüzün en hararetli konusu olan İran-İsrail gerilimi bunun tipik bir örneği. Yahudilerin Osmanlı’nın başında mağduriyetlerin giderdiğini unutup üç beş tane hayalperestin iğvasıyla Birinci Dünya Savaşı’nın gölgesinde, Filistin topraklarında faaliyet gösteren NİLİ Casusluk Örgütü, Osmanlı’ya karşı yürüttüğü gizli savaşla tarihin maalesef tozlu raflarında kalmadığını bir kaz daha gördük. Nasıl mı?

NİLİ’nin Doğuşu: Bir Casusluk Ağının Temelleri
Malumunuz Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti’nin son nefesini aldığı bir dönemdi. Filistin, stratejik konumuyla savaşın en kritik bölgelerinden biriydi. İşte bu kaotik ortamda, 1915 yılında Aaron Aaronsohn liderliğinde NİLİ Casusluk Örgütü kuruldu. Aaron, tarım ve botanik alanında tanınmış bir bilim insanı sıfatıyla  Osmanlı IV. Ordu Komutanı Cemal Paşa’nın çekirge istilasıyla mücadele için danışmanlığına atadı. Bu atama ona Osmanlı askeri hareketlerini izleme fırsatı verdi. Ancak Aaron, bu pozisyonu İngilizlere istihbarat sağlamak için bir araç olarak kullandı.

Casusluk Faaliyetleri ve Osmanlı’ya Etkileri
NİLİ’nin temel faaliyetleri, Osmanlı ordusunun hareketlerini, lojistik durumunu ve savunma stratejilerini izlemek ve bu bilgileri İngilizlere aktarmaktı. Örgüt, Filistin sahillerinde dolaşan İngiliz gemileriyle iletişim kurmak için işaretler ve gizli mesajlar kullanıyordu. Sonrasında maalesef cephede Osmanlı kaybetti ve o topraklar İngiliz yönetimine girdi.
Yahudiler ise Balfour Deklarasyonu ilanıyla ödüllerini almış oldu. Macar Yahudisi Teodor Herzl bunun üzerine 1923’te The Old New Land (Eski Yeni Vatan) Adlı kitabını yazdığında arka planda durumu işleyip 1948’de kurdukları devletin başkentini bu kitabın biraz genişletilmiş ve yorum katılmış şekli ile Telaviv koydular. Şimdi herkes Telaviv dediğinde Teodor Herzl’in ütopyasını anmaya devam ediyor.

Siyonist Gri Propaganda: “Asil Yalan” Kavramı
Bu noktada önemli bir detay; NİLİ’nin faaliyetleri, Siyonist hareketin propaganda stratejileri içinde “Asil Yalan” adı verilen gri propaganda anlayışının da ilk tarihsel zeminlerinden biridir. Yani, büyük bir ideal uğruna her türlü manipülasyonun meşru görülmesi anlayışı NİLİ ile pratik kazanır. Bu gün deşifre olan casusluk örgütü üyeleri Siyonistlerce kahraman olarak anılır. Onlar hakkında inanılmaz abartılı kahramanlık hikayeleri Yahudi çocuklarının ders kitaplarında okutulur. Bizde ise birkaç uzmanın yazdığı birkaç sayfalık akademik makale olarak kalmış durumda. Asil yalanın asimetrik bilgisini okumaya devam ediyoruz.
Bir başka çarpıcı örnek ise Ukraynalı Yahudi Hayim Nahman Bialik 1890 yılında Yahudiler Zulme uğradı diye yazdığı şiiri “Katliam Şehrinde” şiiri hala okullarında okutulmaya devam ediyor olmasıdır. Halbuki bu gün Gazze’de şiir yazacak derman bulmak bile güç. Asil yalanın asimetrisi de bu olsa gerek.

Gazze, İran ve İsrail: Modern NİLİ Yapılanması
İstihbarat uzmanı değilim. Alanım ve uzmanlığım olmayan konulara girmek istemiyorum. Ancak basına da yansıyan şekliyle İran içinde modern bir NİLİ benzeri casusluk örgütü kurulduğu iddiaları yoğun biçimde tartışılıyor. Bu yapının İsrail istihbaratıyla bağlantılı olduğu öne sürülüyor. (Not: bu cümleyi başka bir şekilde yazacaktım da Google ve SM.lar bu yazıyı nefret içerikli yazı kategorisine koymasın diye hem tarihi hem de güncel birkaç belgeyi ve ifadeyi de buraya koymadım. )

Pehlevi Hanedanı ve Siyonist Evlilik Bağı Ne İfade eder
Ayrıca, İran Pehlevi Hanedanı’nın torunlarından birinin Siyonist bir aileyle evlenmesi bu yapının ayaklarının nerelere uzandığını göstermesi açısından önemli. İsterseniz güncel bir tarih kitabını açın bakın İran-İsrail arası ne zaman ve nasıl bozuldu.

Tarihten Bugünü Anlamak
Tarih bilimi determinist değildir. Yani tarihte böyle oldu ise şimdi şöyle olur diye kesin yargılarda bulunmaz. Ancak geleceğe dair en etkili ışık tarihsel gerçeklerdir. NİLİ Casusluk Örgütü, Osmanlı’nın son dönemlerinde Filistin’de yaşanan karmaşık mücadelelerin sembolü oldu. Bugün ise İsrail, sözde güvenlik bahanesiyle ve arz-ı mev’ud toprak anlatısını kullanarak Ortadoğu’da huzursuzluğu sürekli kılıyor.
Bir tarihçi ve arşivci olarak bu olayları incelerken, emperyalist güçlerin bölgeyi yeniden şekillendirme çabasının dün ne ise bu günde o olduğunu görmek çok üzücü. Belki de meselenin özü gerçek yüzleri görememek. Tarih bilmek bu noktada bir başka bakış açısı sağlar diye düşünüyorum. Ne dersiniz?

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER