TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Sekreteri Nuri Cem Ceylan, Kanal İstanbul ve Yenişehir projelerine dair sahadaki gözlemlerini aktardı. Ceylan, çok sayıda kurum ve sivil toplum kuruluşu tarafından projeye karşı açılan davalar kapsamında hazırlanan son bilirkişi raporuna dikkat çekti. Raporda yer alan 72 görüşün 58’inin projeye olumsuz bakış içerdiğini belirten Ceylan, “Yani raporların yaklaşık yüzde 80’i projenin yapılmaması gerektiğini, doğaya zarar verdiğini ve su kaynaklarının korunması gerektiğini söylüyor. Buna rağmen idari mahkemelerde aldığımız iptal kararları, istinaf mahkemeleri tarafından farklı gerekçelerle bozuluyor” dedi.
Nuri Cem Ceylan
“ÇİVİ ÇAKILMASI BİLE YASAK”
Sazlıdere Barajı ve çevresindeki havza koruma alanının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade eden Ceylan, mera alanları ve koruma bölgelerinde normal şartlarda “çivi çakılması bile yasak” olan yerlere konut yapılmaya başlandığını söyledi. Bu yapılaşmanın, İSKİ’nin 2039 yılına kadar ödemeye devam edeceği baraj borcunu riske attığını ve İstanbul’un su kaynaklarını tehdit ettiğini vurguladı. Baraj, şu anda 1,5 milyon kişinin su ihtiyacını karşılıyor; yok olması durumunda şehrin yeni su kaynakları yaratmak için milyarlarca TL harcaması gerekecek.
Ceylan, bölgede başlatılan TOKİ projelerinin esas amacının mevcut yapılaşmayı meşrulaştırmak olduğunu ifade etti. “Önceden köylülerin arazisi olan, mera ve tarım alanı niteliğindeki bölgeler, konut ve AVM gibi projelere açılıyor. Hangi master plan ya da projeksiyon üzerinden yapıldığı açıklanmıyor. Bu projeler sadece yapılan yatırımı haklı çıkarmakla kalmıyor, çevrede yapılacak lüks projelerin de önünü açıyor” dedi.
“PARA YATIRANLAR MAĞDUR OLACAK”
Projelerle ilgili hukuki süreçlerin devam ettiğini aktaran Ceylan, Danıştay’ın lehlerine karar vermesinin zaman alabileceğini, ancak bu süreç tamamlanmadan yapılan konutların hukuken geçersiz olacağını ve yatırım yapan vatandaşların mağdur olacağını söyledi. “Danıştay kararıyla buradaki konutlar ruhsat alamayacak. İSKİ’nin su bağlaması, İGDAŞ’ın doğalgaz vermesi gibi hizmetler de etkilenecek. Buraya para yatıran yurttaşlar mağdur olacak” dedi.
İSTANBUL’A EK 2 MİLYON NÜFUS
Ceylan, Sazlıdere Barajı’nın İstanbul için kritik önemde olduğunu, özellikle kurak dönemlerde şehrin su ihtiyacının önemli bir kısmını karşıladığını vurguladı. “Mevcut planlanan projeler sadece alanın yüzde 13’ünü kapsıyor, ancak buraya 300 bin kişi yerleşirse, tamamlanan tüm projelerle birlikte İstanbul’a ek 2 milyon nüfus gelecek. Bu nüfus artışı, ekstra altyapı, yol, kamu hizmeti ve barajdan sağlanacak su ihtiyacı demek” dedi.
Mevcut imar planlarının İstanbul’un nüfus ihtiyacını karşılayabileceğini belirten Ceylan, yeni projeler yerine riskli ve yıkılma ihtimali olan binaların dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. “TOKİ’nin buraya ayırdığı bütçe, İstanbul’da güçlendirilmesi gereken yaklaşık 1 milyon konut için kullanılsaydı, afet riskleri daha hızlı çözülebilirdi” ifadelerini kullandı.