Hindistan Pakistan Kesişiminde: Keşmir ve Asya-Pasifik’te Küresel Güç Mücadelesi

Hindistan Pakistan Kesişiminde: Keşmir ve Asya-Pasifik’te Küresel Güç Mücadelesi
Dünya tarihine küresel ticaretin gelişimi üzerinden bakmak mümkündür ve tarihi hakikatleri görebilmek adına daha doğrudur. Hatta denilebilir ki; dünya tarihi, küresel ticaret yollarının kontrolü için verilen mücadelenin tarihidir. Antik çağlarda Roma ve Kartaca arasındaki Pön Savaşları, İpek ve Baharat yollarının kontrolü için yapılan savaşlar, Osmanlı İmparatorluğu’nun Akdeniz etrafında yayılması, Portekizliler ve İspanyolların deniz keşifleri, Napolyon’un 19. yüzyıldaki seferleri ve İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya ile Japonya’nın meydan okumaları… Tüm bunların ortak noktası, küresel pazar arayışı, hammadde kaynaklarına ulaşma ve ticaret yollarının kontrolüydü.
Günümüzde ise bu tarihi mücadele Asya-Pasifik bölgesinde yeniden sahneleniyor. Çin’in karşısında ABD ve Japonya bulunuyor. Çin’in son yıllarda hızla büyüyen ekonomisi ve gelişen askeri kapasitesi, okyanuslarda bu iki denizci devlete karşı üstünlük sağlamasını mevcut şartlarda şimdilik mümkün kılmıyor. Trump’da bu nedenle bu bölgeyi kaşımayı seviyor.

Keşmir Neden Yüzyıldır Çözülemiyor? Tarihi ve Güncel Çatışmalar
ABD, Vietnam hezimetinin izlerini hâlâ ruhunun derinlerinde taşırken, Çin Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine nefes aldırmaz derecede soykırıma devam ederken ve Hindular, Myanmar’da döktükleri kanın izleri silinmemişken şimdi de nüfusunun %70’i Müslüman olan Cammu ve Keşmir’de tansiyonu yükseltiyorlar.
Keşmir Sorunu, yalnızca iki ülkenin meselesi değil, aynı zamanda İngiliz sömürge yönetiminin bölgeden çekilirken ardında bıraktığı, kana ve istikrarsızlığa susamış bir miras. Tıpkı Filistin, Kosova, Kıbrıs, Karabağ, Kore, Doğu Türkistan ve Latin Amerika ülkeleri gibi.
Bölgedeki tarihsel detaylar ve güncel gelişmeler birlikte değerlendirildiğinde; Asya’nın kalbi sayılan Cammu ve Keşmir’in tabiatı ve toplumsal yapısı gereği Pakistan’ın haklılığı gün gibi ortada. Hindistan’da meseleyi yumuşak güç ve alternatif diplomasi ile çözen Gandi, Pakistan’da ise bilge ve devlet adamı Muhammed Ali Cinnah gibi bağımsızlık mücadelesinin iki önemli liderinin ardından, 1947’den bu yana süregelen bu çatışmanın neden sona ermediği ise apayrı bir soru.

Asya-Pasifik Bölgesinde ABD-Çin-Hindistan-Pakistan Dörtgeni
Ve bu tek sorunun çok cevaplı yapısı, yeni problemleri de beraberinde getiriyor. Bölgenin sürekli çatışma ortamında tutulması; yasa dışı faaliyetlerin önünü açıyor, taraf ülkelerin sanayi, ticaret, eğitim ve sağlık gibi kalkınma alanlarında ilerlemesini engelliyor. Sürekli zayıf ve bağımlı toplumlar yaratılıyor ve bu toplumlar gerektiğinde iç ve dış politik oyunlarda kolayca kullanılabiliyor.
Peki şimdi bu yarayı kim kaşıyor? Kim, Hindistan ve Pakistan gibi iki nükleer gücü savaşın eşiğine getiriyor? Üstelik Asya’nın kalbine atılacak bir kıvılcımın, tüm bölgeyi ve dünyayı saracağını, yani mahalleyi yakanların saçlarını taramaya fırsat bulamayacağını herkes bilirken.

Keşmir: Dünya Ticaretinin Gölgesinde Yeni Savaş Senaryoları
Aslında hikâye basit. ABD’de adeta bir çizgi film karakteri figürün başkan olması, 1,5 yıldır süren Gazze soykırımının gölgelenmesi, Yemen’deki canice ve korsanca saldırıların başka boyutlara taşınması ve tüm dünya ticaretine kendi çıkarları doğrultusunda yön verme isteği, yeni bir cephe arayışını hızlandırdı. Potansiyel olarak ne olur ? gayet basit. ABD Hindistan’ın yanında yer alır. Çok nedeni var ama en basiti ABD’nin Silikon Vadisi’nin bir benzeri Hindistan’da var. ABD’nin Hollywood’u varsa, Hindistan’ın da Bollywood’u var.
Diğer bir deyişle; ABD Hindistan’ı, Çin ise Pakistan’ı tutacak. Ancak bu satranç tahtasında savaş, kendi topraklarında değil başkalarının kanı üzerinde sürdürülecek.
Nitekim, Keşmir yüzünden Hindistan ve Pakistan bugüne dek üç kez (1947, 1965, 1999) savaştı. Yeni bir savaş için zemin hazırlayanlar ise bölgeyle daha çok Müslüman kanı üzerinde oynamaya devam edecek. Olan ise yine %83’ü temiz suya erişemeyen Pakistan halkına olacak.

Keşmir Sorununda yada Hindistan Pakistan savaşında biz neredeyiz?
Ömrü arşivlerde geçmiş Tarihçi olarak söylüyorum. Bir yerden tarihin her hangi zamanında İngilizler geçmişse o topraklar ebediyen murdar hale gelir. Bu cümlem taraflı bir cümle değil. Tarihsel defaatle doğrulanmış, Kızıldereli atasözlerine konu olmuş tarihi vakıanın tespitidir.
İngiliz kralı hâlâ Hindistan ve Büyük Biritanya’nın kralıdır. Öyle ise; Hindistan artık ne Gazneli Mahmud’un memleketi ne de çok B karısına dünyada eşi benzeri görülmemiş bir Tac Mahal yaptırmak için Osmanlı’dan mimar isteyen Şah Cihan’ın ülkesi. Peki ne hale geldi derseniz tam bir Slumdog Millionaire.(Kenar mahalle iti-Kenar Mahalle milyoneri)
Ama Pakistan, Muhammed Ali Cinnahın memleketi. Cinnahtan daha çok Türkiye sevgisi ile Ziya ül-Hak’ın memleketi. Ne demişti Ziya ül-Hak “Pakistan, Türkiye’nin doğudaki bir vilayetidir. Ben bu vilayetin, Cumhurbaşkanı emrindeki valisiyim.”
Karar sizin. Elimizden bir şey gelmese de dilimizden ve kalbimizden çok şey gelir. Böyle düşünmeyenler için ise bulunmaz hint kumaşı muamelesi ile Keşmir halılarını izleyip “Ne kadar güzelmiş” demekle yetineceğiz gibi görünüyor.