Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Doğu Türkistan’da camiye icazetsiz giriş yasak: Önce bağlılık yemini sonra namaz!

Çin yönetiminin Doğu Türkistan’daki dini yaşantıyı nasıl kontrol altına aldığı, tarihi Hoten şehrindeki Cuma namazında yaşananlarla gün yüzüne çıktı. Camiler açık görünüyor ama içeride namaz kılmak yasak. Göstermelik olarak ibadete izin verilen camiye gelen cemaatten, Çin bayrağı önünde “bağlılık yemini” etmeleri isteniyor. Yeni Şafak yazarı Taha Kılınç, yeni kitabında, kayıt altına almaya başardığı bu sahneleri “dini küçültüp kırpmanın en trajik örneği” olarak anlatıyor.

Çin yönetiminin Doğu Türkistan’daki dini yaşantıyı nasıl kontrol altına aldığı,

Doğu Türkistan’da Çin zulmü, artık yalnızca toplama kampları ve kaybolan insanlarla sınırlı değil. Gazeteci-yazar Taha Kılınç geçtiğimiz günlerde Ketebe’den çıkan “Kayıp Coğrafyanın İzinde / Doğu Türkistan Seyahatnamesi” kitabında, bölgeye yaptığı seyahatte tanık olduğu manzaraları aktarırken, Uygur Türklerinin dini yaşantılarının “devlet onaylı vitrin faaliyetine” dönüştürüldüğünü anlatıyor.

CAMİYE ANCAK YAŞLILAR KİMLİKLE GİRİLEBİLİYOR

Resmi olmayan kayıtlara göre 310 binden fazla Uygur Türkü’nün yaşadığı Hoten kentindeki Cuma Camii bunun en çarpıcı örneği. Kılınç’ın ifadelerine göre, cami görünürde açık ancak avlusunda turistler ve yaşlılar dolaşabiliyor. İçeride namaz kılmak ise neredeyse imkânsız. Kimlik kontrolü, yaş sınırlaması ve fişleme rutin kontroller arasında: “Namaza gelenlerin kimlik bilgileri tek tek kontrol ediliyor, girişlere yalnızca 65–70 yaş üzeri kişilere izin veriliyordu. Ellerinde bastonlarıyla yürüyen ihtiyarlar, ibadetin son temsilcileriydi.”

96072e1c

Hoten Cuma Camii’ne girişte bir görevli namaza gelenlerin kimlik bilgilerini kontrol ediyor. (Fotoğraf: Taha Kılınç, Kayıp Coğrafyanın İzinde / Doğu Türkistan Seyahatnamesi, s.172)

CEMAATE SADAKAT YEMİNİ ETTİRİLİYOR

Kılınç’ın tanıklığına göre, cuma namazına girmeden önce cemaat Çin bayrağı önünde, Devlet Başkanı Xi Jinping’in portresine dönerek “sadakat yemini” etmeye zorlanıyor. Camı avlusundan görüntülemeyi başardığı sahneyi, “hem korkunç hem de hazin” olarak yorumlayan Kılınç, Doğu Türkistan’daki Müslümanlara yönelik bu uygulamanın “dini aşağılayan bir tiyatroya” dönüştüğünü söylüyor.

5df5448c

“Caminin girişinde kimlik kontrolü için beklerken, cuma namazına kabul edilen ihtiyarlar avluda Çin bayrağı önünde Çin’e bağlılık yemini ettirildi. Şahit olduğumuz bu manzara hem korkunç hem de hazindi.” (Taha Kılınç, Kayıp Coğrafyanın İzinde / Doğu Türkistan Seyahatnamesi, s.173)

İCAZET BELGESİ ALMADAN NAMAZ KILINAMIYOR

Camiye girmek isteyen ziyaretçilere, Çin’in Din İşleri İdaresi’nden yazılı izin belgesi getirmeleri gerektiğini ve kendilerinden de bu evrakı almalarının istendiğini söyleyen Kılınç, “icazet” şartının Doğu Türkistan’da ibadetin devlet denetiminde yapılabildiğinin belgesi olduğuna dikkat çekerek, “Herhalde bu kelime, bana ömrümün sonuna kadar Doğu Türkistan’ı ve namaz yasağını hatırlatacak” diyor.

adb11eb5

“Çin yönetiminin turistik amaçlarla ayakta kalmasına müsaade ettiği Hoten Cuma Camii görünürde açık ama içeride namaz kılmak yasak.” (Taha Kılınç, Kayıp Coğrafyanın İzinde / Doğu Türkistan Seyahatnamesi, s.174)

DİNİ KÜÇÜLTÜP KIRPMAK

Kılınç, yayınlanır yayınlanmaz büyük ses getiren kitabında Çin’in Müslüman Uygur Türklerinin yaşantılarını kısıtlama politikalarını “dini küçültüp kırpmak” şeklinde özetliyor.

f3ddf76b

Kaynak: Yenişafak