Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Beka Söyleminin Gölgesindeki Gerçekler: Türkiye’nin Asıl Meseleleri Neler?

Mehmet Sönmez, “beka” söyleminin gölgesindeki gerçekleri masaya yatırdı. Türkiye’nin asıl beka meselesinin Ortadoğu’daki dış yönlendirmelerden çok, üretim, eğitim ve adaletteki eksiklikler olduğunu savunuyor. Analizde, birliğin temeli olarak “Türk milleti” bilinci vurgulanıyor.

Mehmet Sönmez, "beka" söyleminin gölgesindeki gerçekleri masaya yatırdı. Türkiye'nin asıl

✍️ | Mehmet SÖNMEZ yazdı…

 “En Büyük Tehlike Cehalet ve Ayrılıktır”

Ortadoğu’da “Arap Baharı” adı altında başlayan süreç, kısa sürede bir özgürlük hareketinden çok, bölgesel güçlerin ve küresel çıkarların çatışma alanına dönüştü. Irak’tan Libya’ya, Suriye’den Filistin’e kadar birçok ülke yeniden şekillendirildi. Bu değişimlerin, bölge halklarının özgür iradesinden çok, dış yönlendirmelerle gerçekleştiği artık herkesin bildiği bir gerçek.

Bugün bazı çevreler bu gelişmeleri “beka meselesi” üzerinden yorumluyor. Oysa asıl mesele, milletin birliğini ve Cumhuriyet’in kazanımlarını korumaktır. “Beka” kavramı, zaman zaman halkın endişeleriyle oynayan, siyasi meşruiyet üretmeye yönelik bir araç hâline getiriliyor. Oysa Türkiye’nin gerçek beka meselesi; üretimde, eğitimde, adalette, toplumsal barışta ve ortak akılda gizlidir.

Ümmet Bilinci mi, Türk Milleti Bilinci mi?

Ümmet birliği söylemleri de yıllardır aynı çevreler tarafından gündemde tutuluyor. Ancak pratikte bu fikrin ne kadar karşılık bulduğu tartışmalıdır. Filistin örneğinde görüldüğü gibi, ümmet bilinci yerine çoğu zaman siyasi çıkarlar öne çıkmaktadır. Türkiye ise tarihi, kültürü ve kurucu değerleriyle farklı bir yerde durmaktadır. Bizim birliğimizin temeli, “Türk milleti” bilincidir; bu, ne ırkçılıktır ne de dışlayıcılık. Aksine, ortak bir kaderin, ortak bir tarih bilincinin adıdır.

Doğu ve Güneydoğu’da yıllardır oynanan oyunlar, bu milletin feraseti sayesinde boşa çıkmıştır. Bölgedeki Kürt, Arap ve Süryani yurttaşlarımız, farklılıklarına rağmen ortak bir vatan fikrine sahip çıkmış, devletine güvenini korumuştur. Bu duruş, Türkiye’nin en büyük gücüdür.

Atatürk’ün Vurgusu: Cehalet ve Ayrılık En Büyük Tehlike

Bugün “ülke tehlike altında” denilerek yaratılan korku iklimi, çoğu zaman milletin haklı taleplerini gölgede bırakıyor. Oysa Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün belirttiği gibi, “en büyük tehlike, cehalet ve ayrılıktır.” Bizim beka meselemiz, iç huzurumuzu, bağımsız düşünceyi ve adaleti koruyabilmektir.

Cumhuriyeti savaş meydanlarında kuranlara yapılan saygısızlıklar karşısında susmak, o ruhu inkâr etmektir. Bu millet, geçmişte olduğu gibi bugün de kendi geleceğini belirleme kudretine sahiptir. Kim hangi maskeyle çıkarsa çıksın, hakikat er ya da geç ortaya çıkar.