Av. Faruk Ülker – 02.08.2025
Eyy komisyoncular;
Unuttuğunuz çok şey var, çok!
Şunu herkes aklına iyi yazsın, iyi anlasın…
Mustafa Kemal Atatürk‘ün deyimiyle:
“Türk milleti, tarihte öldü denilen yerde dirilen; bitti zannedildiği yerde tarihi yeniden yazan şerefli bir millettir.”
Bir sürü terör örgütü yandaşının ve sempatizanının oluşturduğu komisyona mahrem bilgiler verilecekmiş!
Lafa bak, ikrara bak!..
Mahrem bilgiler, hainlere, terörist sevicilere serbest; ama Türk milletine yasak, öyle mi?
Siz milletten neyi gizliyorsunuz?
Bu milleti aptal mı sandınız?
Masanın altında APO denilen terörist katil ve ABD;
Masanın üstünde ise, küçücük akıllarınızla parçalamak istediğiniz Türkiye haritası…
Bunu fark etmeyecek kadar saf, salak ve geri zekâlı olduğumuzu mu düşünüyorsunuz?
Masanın güya gündemi “terörsüz Türkiye” ve “demokratik özgürlük” safsataları…
Ancak bu masa, Türkiye’yi bölmeye, parçalamaya ve terör örgütü ile onun başı APO’ya, ABD’ye verilecek taviz ve imtiyazlara sahne olacak.
Algı yönetimini ve manipülasyonu bırakın!
Terörsüz Türkiye istemeyen alçaktır!
Fakat biz sizin kelime oyunlarınıza gelmeyecek kadar da akıllıyız.
Biz vatanseveriz.
Biz Türk milliyetçileriyiz.
Hani, “Terör örgütünün hiçbir şartı yoktu, pazarlık yapılmayacak” diyordunuz.
Peki şimdi bu neyin pazarlığı?
Milletle alenen dalga mı geçiyorsunuz?
Yani önce “Türk-Kürt-Arap federasyonu” diyeceksiniz…
Sonra da Türkçe-Kürtçe-Arapça’dan oluşan üç dilli bir anayasa mı getireceksiniz?
Eyy yanlış hesap yapanlar!
Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin bedeli ve bu milletin her karış toprağı kanla ödendi, kanla çizildi.
Siz masadaki parmak sayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkabileceğinizi mi zannediyorsunuz?
“Türk’üm” diyemeyenler…
Türkiye’de yaşayıp da Türk milletinin değerlerine düşmanlık edenler…
Sizi, topyekûn niyetinizle birlikte hücrelerinize kadar tanıyoruz.
Türk’ün bir üst kimlik olduğunu bildiğiniz halde,
“Türkiyeliyim” diyerek kaçtığınızı da gayet iyi biliyoruz!
Din tüccarlarının, terörist sevicilerin ve Türk milletine düşman olanların en büyük özelliği, milliyetsiz olmalarıdır.
Kendilerini etnik kökenle tanımlayan ama sözde “ırkçılığa karşıyız” diyen bu zihniyeti tanıyoruz.
Unutmayın: İnsanların gerçek kimlikleri, söylediklerinden çok söyleyemediklerinde gizlidir.
Biz, o masanın altındakilerden de üstündekilerden de haberdarız.
Terörist sevicilerin zihin arkalarındaki paslı çivileri tek tek tanıyoruz.
Bir de utanmadan çıkıp, “Komisyona mahrem bilgiler gelecekmiş.”
O yüzden masadaki görüşmeler gizli yapılacakmış…
Demek ki milletten sakladığınız bir ajandanız, bir pazarlığınız var, öyle mi?
Sana gelince CHP…
Komisyona gönderdiğin Sezgin Tanrıkulu daha komisyona bile oturmadan:
“Atatürk’ün ırkçı milliyetçiliğine karşı olduğu ve onu ortadan kaldırmak için orada bulunacağını” açıklıyor!
Sen, Özür Özel efendi…
Daha ne desin bu adam?
Şaşarım sizin aklınıza!
Parmak hesabıyla Fil’e meydan okuyan farelerin fıkrası geldi aklıma…
Türk milleti, Sevr özlemcilerine geçit vermeyecek güçte ve iradededir!
Bu ülkede Arap, Kürt, Gürcü, Ermeni, Rum olmak serbest…
Ama “Türk’üm” demek, Türk olmak faşistlik ve ırkçılık mı olacak?
Hadi oradan!
Biz “Türkiyeli” değiliz.
Biz Türk’üz!
“Bir musibet, bin nasihatten iyidir” derler.
Eğer sorarsanız, nedir o musibet?
Cevap açık:
Bu komisyoncu zihniyet bize yaşattıklarıyla, Atatürk’ün neyle mücadele ettiğini tarih kitaplarından daha iyi öğretti.
Hiç şüphemiz yok…
Sandık günü geldiğinde, herkes yaptığının hesabını teker teker verecektir.
Türk milleti, egemenlik hakkını çiğnemek isteyenleri de çiğnemesini bilecektir!
Ne mutlu Türk’üm diyene!