Yapay zeka hayatı kolaylaştırırken, bazı dijital eğlenceler önemli güvenlik riskleri doğuruyor. El falı ve yüz okuma gibi yapay zeka destekli uygulamalar, özellikle genç kullanıcıları hedef alarak biyometrik verilerin paylaşılmasına neden oluyor. Adli Bilişim Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, bu verilerin kötü niyetli kişilerin eline geçmesi durumunda kimlik kopyalamaya kadar varan ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor.
Prof. Dr. Ali Murat Kırık’a göre, kullanıcıların yüz, avuç içi, parmak izi gibi eşsiz verilerini paylaşması, sahte hesaplar, deepfake içerikler ve dolandırıcılıklara zemin hazırlıyor. Bu veriler, kişiye özel reklamlar, psikolojik profillemeler ya da siyasi manipülasyonlar için bile kullanılabiliyor.
“SİZİ DİĞER DOLANDIRICALARA YÖNLEDİRİYOR”
Kırık, “Bu tür uygulamalarda kişisel bilgilerimizi verirken dijital ortamda iz bırakıyoruz. Bu izler, daha sonra karşımıza kişiselleştirilmiş reklamlar, yanıltıcı içerikler veya sahte mesajlar olarak çıkabilir. Özellikle dolandırıcılar, bu verileri kullanarak sizi kandırmaya çalışabilir. Örneğin “şu kadar para karşılığında kader analizi yapıyoruz” diyerek para isteyenler ya da sizin verilerinizle güven kazanıp sizi başka dolandırıcılara yönlendirenler olabilir.”
Sputnik’te yer alan habere göre uzmanlar, bu tür uygulamaların mutlaka yasal denetim altına alınması gerektiğini vurguluyor. Biyometrik veri kullanan sistemlerin şeffaf olması ve hangi verilerin toplandığını açıkça belirtmesi şart. Kişisel verilerin korunması için kullanıcıların bilinçli olması ve el, yüz gibi verilerini dijital platformlarda paylaşmaktan kaçınması öneriliyor.