7 Ekim 2023’ten bu yana İslam toprağı Gazze’de vahşi saldırılarını sürdüren İsrail, kötülükte sınır tanımıyor. Mart ayından bu yana Gazze’nin sınır kapılarını kapatarak tıbbi ve insani yardım girişini engelleyen İsrail’in, Gazzeli mazlumları “aç bırakma” politikası, bölgede insani felaketi her gün dahada büyütüyor. Gazze Şeridi’ndeki hastanelerde her yaştan yüzlerce insan şiddetli açlık ve yetersiz beslenme sorunuyla ölüme her an biraz daha yaklaşıyor.
İsrail, mart ayından bu yana sınır kapılarını kapatarak Gazze Şeridi’ne tıbbi ve insani yardım girişini engelliyor. Sınır kapılarının aylardır kapalı olduğu Gazze’de yaşanan açlık ve yetersiz beslenme olgusu kritik bir seviyeye ulaşmış durumda. Artık neredeyse her gün 1 ya da 2 çocuğun “açlıktan” öldüğü Gazze’de şu ana kadar yetersiz beslenme nedeniyle ölenlerin sayısı 70’i geçti. Vücut direnci düşen binlerce Gazzeli, açlık ve fizyolojik çöküş nedeniyle kesin ölüm tehlikesiyle karşı karşıya.
GAZZE’DE SON 24 SAATTE 2 ÇOCUK AÇLIKTAN VEFAT ETTİ
İsrail’in insani yardım girişini kısıtlayıp insani felakete neden olduğu Gazze Şeridi’nde son 24 saatte iki çocuk açlık sebebiyle hayatını kaybetti. Gazze’nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde, 4 yaşındaki Filistinli çocuk Razan Ebu Zahir, bebek maması eksikliği ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybetti. Bu kahredici haberin ardından Şifa Hastanesinde Cevad el-Ankar isimli çocuğun da açlıktan yaşamını yitirdiği açıklandı.
Gazze’deki Filistin hükümetinin Medya Ofisi verilerine göre, Gazze’de açlık nedeniyle hayatını kaybeden çocukların sayısı 70’e yükseldi. İsrail’in açlığı silah olarak kullandığı Gazze’de beslenme sorunları sebebiyle hastaneye başvuranların sayısından çok büyük artış olduğu açıklandı. Gazze’deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada açlık nedeniyle şu ifadeler kullanıldı: “Her yaştan eşi benzeri görülmemiş sayıda açlık çeken vatandaş, aşırı yorgunluk ve bitkinlik halinde acil servislere geliyor. Vücudu zayıf düşen yüzlerce kişinin açlık ve takatinin kalmaması sonucunda kaçınılmaz ölümle karşı karşıya kalacağı uyarısı yapıyoruz.”
60 BİNDEN FAZLA ÇOCUK BEBEK MAMASI BULAMIYOR
Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, bebek maması krizinin 60 binden fazla çocuğun hayatını tehdit ettiğini, hükümetin medya ofisi ise bugüne kadar 70’ten fazla çocuğun bu nedenle hayatını kaybettiği açıkladı.
TEZGAHLAR BOŞ, YİYECEK HİÇ BİR ŞEY YOK
Açlığın kol gezdiği Gazze Şeridi’nde çarşı pazardaki tezgahlar, yiyecek içecek krizi sebebiyle bomboş. Sistematik olarak zorla aç bırakılan Filistinliler dünyanın sessizliğine sitem ediyor. İsrail, Gazze’ye ablukayı kaldırmayarak insanları bir yandan zorla aç bırakıyor, bir yandan da kurduğu sözde insani yardım merkezlerinde toplanan sivilleri öldürmeye devam ediyor.
ÖLÜM TUZAKLARINDA YÜZLERCE FİLİSTİNLİ ŞEHİT OLDU
Gazze’de 27 Mayıs’tan bu yana İsrail-ABD güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılarda da 891 kişi öldü, 5 bin 754 kişi de yaralandı. Tablonun bu kadar karanlık olduğu Gazze’de 2 yıldır devam eden savaş nedeniyle gelir kaynaklarını kaybeden ve sınır kapıları kapalı olduğu için de yiyecek bulamayan Filistinliler dünyanın sessizliğine sitem ediyor.
ONBİNLERCE ÇOCUK AÇLIKTAN ÖLÜM RİSKİ ALTINDA
Gazze’de 17 bin çocuğun ciddi yetersiz beslenme sorunu yaşadığı, hastaların şiddetli açlıktan kaynaklanan stres ve hafıza kaybı nedeniyle tedavi gördükleri kaydedildi. Hastanelerde, kronik yetersiz beslenme sorunu yaşayan çok sayıda hasta için yeterli yatak ve ilaç bulunmadığı vurgulandı. Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), İsrail’in Gazze Şeridi’ne uyguladığı abluka nedeniyle 5 yaş altı çocuklarda yetersiz beslenmenin mart ile haziran ayları arasında iki katına çıktığı uyarısında bulunmuştu.
UN YOK, UMUT YOK
#Gazze_açlıktan_ölüyor” etiketi, son saatlerde sosyal medya platformlarında hızla yayılırken, İsrail saldırısı ve ablukası altındaki Gazze Şeridi’nde yaşanan derin insani dramın sembolü haline geldi. Filistinliler, İsrail’in ABD desteğiyle yürüttüğü yoğun askeri operasyonlar altında her geçen gün daha da derinleşen açlığı ve bunun başta çocuklar olmak üzere siviller üzerindeki yıkıcı etkilerini dünya kamuoyuna duyurmak için bu etiketi bir çığlığa dönüştürdü. X, Facebook ve Instagram’da paylaşılan yürek burkan videolar ve fotoğraflar, yıkımın ortasında yaşam mücadelesi veren çocukları, kadınları ve yaşlıları gözler önüne seriyor. Hem Gazze’nin içinden hem de dünyanın dört bir yanından gelen paylaşımlar, sınır kapılarının açılması ve bölgeye acilen gıda yardımı ulaştırılması için çağrı yapıyor. Gazze’de yaşayan Filistinliler artık temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz durumda. Ekmek üretimi için gerekli olan un neredeyse tamamen tükenmişken, karaborsada bulunan az miktardaki un ise fahiş fiyatlara satılıyor. Bu da açlıkla mücadele eden halk için temel gıdayı ulaşılamaz hale getiriyor.
ÇOCUKLAR ÖLÜMÜN EŞİĞİNDE
Sosyal medyada paylaşılan videolardan birinde, yıkılmış bir evin önünde ağlayan küçük bir kız çocuğu, “Sanki insan değilmişiz gibi sabırdan bahsetmeyi bırakın. Biz ekmek ve yaşam istiyoruz.” diye feryat ediyor. Başka bir görüntüde, hastane yatağında yatan bir çocuk, kendisine nasıl olduğu sorulduğunda gözyaşları içinde “Açım.” diye yanıt veriyor. Bazı görüntülerde ise ileri derecede zayıflamış çocukların kemikleri dışarı fırlamış bedenleri, açlıktan ayakta duramayan yaşlılar ve hayır kurumları önünde bir lokma ekmek için bekleyen insanların dramı yer alıyor. Bir kadın da “Bir aş evinden diğerine dolaşıyoruz, bir lokma ekmek bulamıyoruz. Bizim suçumuz ne?” diyerek çaresizliğini dile getiriyor.
GAZZE’NİN İÇİNDEN YÜKSELEN ÇIĞLIKLAR
Gazeteci Enes eş-Şerif, X platformundaki paylaşımında, “Artık boş midelerin sesinden daha yüksek bir ses yok. Açlık, gençlerden önce yaşlıları vuruyor.” ifadelerini kullandı. Avukat Yahya Suheyl ise Facebook’taki paylaşımında, “Kendi durumumdan çok halkın durumuna ağlıyorum. Açız millet.” ifadelerine yer verdi. Suheyl, bir başka paylaşımında da şunları kaydetti: “Açlık bedenlerden önce ruhları kemiriyor. Çaresizlik, hayal kırıklığı ve baskı duygusu artık dayanılmaz hale geldi.” Gazze Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Dr. Munir el-Barş, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, “Gazze’de artık yiyecek bir hak değil, aç yatan çocukların dudaklarında tekrarlanan, bir somun ekmek hayaliyle dolu bir arzudur.” ifadelerini kullandı. Barş, şöyle devam etti: “Açlık Gazze’nin kapısını çalmıyor, evlere yerleşiyor. Hayatları kemiriyor, insanları küresel unutmuşluğun ağırlığı altında eziyor.” Barş, ekmeğin “Gazze’de nadir bulunan bir meta” haline geldiğini işaret ederek, bebek mamasının bile “Abluka yüzünden iptal edilen bir yaşam vaadine, acil serviste can çekişen bir çocuğun imkânsız hayaline” dönüştüğünü belirtti.
“BİZ DAYANAMIYORUZ ÇOCUKLAR NASIL DAYANSIN”
AA kameraları Gazze’de yaşanan bu açlığın en bariz göründüğü yerlerden olan pazarlardan birini görüntüledi. Gazze’nin güneyindeki Han Yunus’ta çöp yığınlarının ve enkazların arasına kurulu pazarda, tezgahların çoğunun boş olduğu, bazılarında çok az miktarda ürün bulunduğu, hatta ürünlerin paket olarak değil sayıyla, cipslerin kağıttan yapılmış külahlarda, bisküvilerin de tane işi satıldığı görüldü.
“BULURSAK YİYOR BULAMAZSAK AÇ YATIYORUZ”
Pazarcılık yapan yaşlı kadın Ummu Cemal, yoksulluktan ve açlıktan ötürü bu işi yaptığını söyledi. Gazze’deki insani durumun tarif edilemeyecek kadar zor olduğunu ancak ellerinden bir şey gelmediğini ifade eden Ummu Cemil, “Yarım somun ekmek yiyorsak şanslıyız, onu da bulamazsak aç yatıyoruz. Biz dayanamıyoruz çocuklar nasıl dayansın. Zaten çoğu hastanelerde.” dedi. Pazarda felafel yapıp satan Ebu Hüseyin ise ellerine ne geçerse onu yediklerini ancak çocukların karnını doyurmakta zorlandıklarını dile getirdi. Yaklaşık 6 aydır insanların ekmeğin tadını unuttuğunu aktaran Ebu Hüseyin, “Aşevlerine gidip yiyecek almak mümkün değil. Binlerce kişi sırada bekliyor. Geç gitsen elin boş dönüyorsun. İnsanlar yemek için birbirini kırıyor. Tencereyi götürüyor boş getiriyorsun. Biz de mecburen elimize ne geçiyorsa onu yiyor ve ya rabbi şükür diyoruz.” diye konuştu.
“GAZZELİLERİN HAYVANLAR KADAR BİLE DEĞERİ YOK MU?”
Pazara karın doyurmaya gelen Filistinliler ise dünyanın Gazze’de yaşananlara ses çıkarmamasına duydukları öfkeyi dile getirdi. Gazze’de ilaç, yiyecek, su, un, hiç bir şey olmadığını söyleyen Hasan Kıddıh, “Biz hayvan mıyız yoksa insan mı belli değil. Arap ülkeleri bizi neden görmüyor. Bir hayvana bir şey olduğunda binlerce kişi onu kurtarmaya gidiyor. Ama Gazze’de 2 milyon insan ölüyor. 2 sene sonra hala bunları konuşuyor olmaktan ve yardım istemekten utanıyorum.” diyerek feryat etti. Dünden beri aç olduğunu, sabah kuru ekmeği ıslatıp yediğini kaydeden Kıddıh, pazarda da ürünlerin hem az hem pahalı olduğunu dile getirdi ve ekledi: “Biz bu kadar pahalı ürünleri nasıl satın alalım. İnsanlar açlıktan artık bayılma noktasına gelmiş durumda. Allah aşkına bizi bu durumdan kurtarın.”
“ONURUMUZLA ÖLMEK EN İYİSİ”
Hişam Ebu Hatab da Gazze’deki içler acısı durumu “Yiyecek, içecek yok. Yemek pişirmeye odun bile yok. Araba lastikleriyle ateş yakıp yemek pişiriyoruz. Artık hayvan arabalarına biniyoruz. Binlerce yıl geriye gitmiş durumdayız.” diyerek özetledi. 12 kişilik ailesinin karnını doyuramadığını kaydeden Ebu Hatab yaşadığı zorluğu ve kırılan insanlık onurunu şu sözlerle ifade etti: “Sabahtan beri bir şey yemedik. Bir kilo un 120-130 şekel. Bir kilo patates 70 şekel. 12 kişiye nasıl yemek bulayım, su bulayım. Yardım dağıtım noktalarına gidip alalım desek orada da her gün 70-80 kişi ölüyor. Bir çocuk un çuvalı kucağında öldürüldü. İnsanlık ve merhamet nerede? Biz destek, yardım istemiyoruz. İsrail’i buradan çıkarsınlar ve işgali bitirsinler yeter. Biz kendimiz topraklarımızda eker ve yeriz. 2 aydır un yüzü görmedik. İnsanlar bir deri bir kemiğe döndü. 2 yıldır çalışmıyoruz, cebimizde para yok. En onurlusu ölmek ve kurtulmak olur. Her an ölmeyi diliyoruz.”
Milli Gazete