Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

14 soruda İklim Kanunu nedir? Bakanlık yanıtladı

TBMM’de kabul edilen yeni iklim yasasıyla, iklim değişikliğine karşı dirençli şehirler kurulacak, yenilenebilir enerji teşvik edilecek ve doğa dostu üretim modelleri desteklenecek. Su ve gıda güvenliği için yasal önlemler alınırken, ulusal ve yerel eylem planları hazırlanacak. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 14 soruda İklim Kanunu’nu anlattı.

TBMM’de kabul edilen yeni iklim yasasıyla, iklim değişikliğine karşı dirençli

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda kabul edilen yeni yasa ile Türkiye, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerine karşı kapsamlı bir mücadele sürecine yasal zemin kazandırdı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, kanunla birlikte dirençli şehirlerin inşası, yenilenebilir enerji kaynaklarının teşviki ve doğa dostu üretimin yaygınlaştırılması hedefleniyor.

Yasayla birlikte su ve gıda güvenliğine ilişkin önleyici tedbirler de yasal çerçeveye kavuşturulacak. Tarım, gıda, şehirleşme ve ekonomi gibi iklim krizinden doğrudan etkilenen sektörlerde iklim risklerine karşı dirençli yapılar kurulması amaçlanıyor.

Yeni düzenleme, iklim değişikliğine uyum kapsamında yerel ve ulusal düzeyde eylem planlarının hazırlanmasını da zorunlu hale getiriyor. Bu sayede, Türkiye’nin iklim krizine karşı daha bütüncül, sürdürülebilir ve bilime dayalı bir yol haritası izlemesi bekleniyor.

Çevre Bakanlığı, bu adımın sadece çevreyi değil, toplumun tüm kesimlerini koruyacak uzun vadeli bir dönüşümün başlangıcı olduğunu vurguladı.

İklim Kanunu ile ilgili merak edilen 14 soru ve cevapları şöyle:

1- İKLİM KANUNU’NA NEDEN İHTİYAÇ DUYULDU?

“İklim Kanunu’nun temel amacı, 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi ve Yeşil Büyüme’dir. İklim Kanunu, iklim değişikliği kaynaklı krizlerin ve zararların olumsuz etkilerini en aza indirmeyi hedefleyen yasal bir düzenlemedir. Kanun, iklime dirençli şehirlerin oluşturulması ve afet risklerinin azaltılmasında kritik bir öneme sahiptir. Kanun, biyoçeşitlilik ve doğal kaynakların korunmasında, su ve gıda güvenliğinin sağlanmasında, ormanların ve yeşil alanların artırılmasında, yenilenebilir enerji kapasiteleri artırılarak enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasında yol haritası oluşturacaktır.”

2- İKLİM KANUNU HANGİ SEKTÖRLERİ İLGİLENDİRECEK?

“Kanun, şehirleri, altyapıyı, tarımı, hayvancılığı, yeşil alanları, su kaynaklarını koruyacak. Enerji, sanayi, ulaştırma gibi sektörleri teknolojik ve çevre dostu yapıya kavuşturacak bir yaklaşımla hazırlandı. Kanun ile çevrenin, ekonominin, toplumun ve halk sağlığının iklim bazlı olumsuz sonuçlara dirençli hale getirilmesi sağlanacak.”

3- YEREL DÜZEYDE HANGİ ADIMLAR ATILACAK?

“Her ilde vali başkanlığında, ilgili kurum ve kuruluşların temsilcileri ile yerel yönetimlerin temsilcilerinden oluşan İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu kurulacak. Her ilin kendi şartları düşünülerek o ile özel eylem planları ilgili kurum ve kuruluşların katılımıyla hazırlanacak. İlgili kurumlar en geç 31 Aralık 2027 tarihine kadar kendi eylem ve strateji planlarını iklim değişikliği politikalarıyla uyumlu şekilde hazırlayacaklar.”

4- İKLİM KAYNAKLI AFETLERE KARŞI HANGİ TEDBİRLER ALINACAK?

“İklim değişikliğine bağlı afetlerin neden olduğu kayıp ve zararların azaltılması amacıyla risk değerlendirme, izleme, bilgilendirme ve erken uyarı sistemleri, bütünleşik afet yönetimi esas alınarak geliştirilecek.”

5- SU YÖNETİMİ VE ARAZİ TAHRİBATININ ÖNLENMESİ İÇİN NELER YAPILACAK?

“Orman, tarım, mera ve sulak alanlarda iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmek için ilgili kurumlarca hazırlanan strateji ve eylem planları doğrultusunda su kaynaklarının etkin yönetimi sağlanacak. Denizel ve karasal korunan alanların niteliği ve oranı yükseltilecek. Kuraklık, erozyon ve arazi tahribatının önlenmesi için ulusal düzeyde rehabilitasyon çalışmaları plan ve program çerçevesinde daha etkin bir şekilde yürütülecek.”

6- TEMİZ TEKNOLOJİNİN KULLANIMI NASIL YAYGINLAŞTIRILACAK?

“Kanun, hidrojen teknolojisi gibi yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesi ve kullanımının yaygınlaştırılması için kamu, özel sektör ve kurumlar arası işbirliğinin güçlendirilmesini, bu alanlarda çalışmalar yapılmasını teşvik edecek.”

7- İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE YEŞİL DÖNÜŞÜM FARKINDALIĞI İÇİN NELER YAPILACAK?

“Kamuoyu farkındalığının artırılması ve toplumun iklim değişikliğinin etkileri konusunda duyarlı hale getirilmesi için eğitim ve bilinçlendirme programları düzenlenecek. Tüm eğitim düzeylerinde müfredat ve öğretim programlarının güncellenmesi ve yeşil iş gücünün yetiştirilmesi için gerekli çalışmalar ilgili bakanlıklarla koordineli olarak Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulunca yapılacak.”

8- TÜRKİYE YEŞİL TAKSONOMİSİ NE GETİRECEK?

“Türkiye Yeşil Taksonomisi, yatırımın gerçekten çevreci ve iklim değişikliğini olumsuz etkilemeyen yatırım olup olmadığını belirleyerek, ulusal yatırım imkanlarını artıracak ve ülkemize uluslararası finans akışlarını hızlandıracak.”

9- TÜRKİYE EMİSYON TİCARET SİSTEMİ İLE NE SAĞLANACAK?

“Ülkemizde ilk defa uygulanmaya başlanacak olan bu sistem sayesinde iklim değişikliğiyle mücadelede yıllar içinde sera gazı emisyonları maliyeti etkin bir şekilde azaltılacak. Böylece sanayi tesislerinin Yeşil Dönüşüm kapsamında daha verimli, daha temiz ve daha rekabetçi imalat imkanlarına ulaşmaları sağlanacak.”

10- İKLİM KANUNU “SADECE TİCARET SİSTEMİNE YÖNELİK BİR KANUN” MU?

“İklim Kanunu, iklim kaynaklı afetlere dirençli şehirler kurmak, su ve gıda güvenliğini sağlamak, Sıfır Atık sistemini yaygınlaştırmak, yenilenebilir enerji ve temiz teknolojilerin kullanımını artırmak, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya ve daha sağlıklı bir çevre bırakmak, tarımsal alanları ve biyolojik çeşitliliği korumak için gerekli düzenlemeleri içeren bir kanundur. Ayrıca, emisyon ticaret sistemiyle sanayimizin daha rekabetçi, temiz ve verimli üretim yapmasını da sağlayacak nitelikte hazırlanmıştır.”

11- “İKLİM KANUNU TARIMSAL FAALİYETLERİ BİTİRECEK, YAPAY GIDA GETİRECEK” İDDİASI DOĞRU MU?

“İklim Kanunu’nun hazırlık süreci, hazırlanma gerekçesi dikkate alındığında, hiçbir şekilde hayvancılığın ortadan kaldırılacağı, sürdürülebilir protein adı altında böcek bazlı bir beslenme düzenine geçileceği gibi bir durum söz konusu olmayıp bu iddialar tamamen hayal ürünüdür. Kanun, aksine organik tarımı ve hayvancılığı desteklemekte ve bu yaklaşımı gıda güvenliği bağlamında öncelemektedir.”

12- KANUNLA VATANDAŞTAN KARBON VERGİSİ Mİ ALINACAK?

“Hayır. Kanunda vatandaştan vergi alınmasına ilişkin bir düzenleme asla yer almamaktadır.”

13- KANUNLA KÖMÜR, PETROL KULLANIMI TAMAMEN KALKACAK MI?

“Kanunla kömür, petrol kullanımının tamamen kaldırılacağı iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Kanun, çevre dostu temiz enerjiyi teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Kanundaki tüm maddeler ülkenin kalkınma önceliği ve toplumsal refahı dikkate alınarak hayata geçirilecektir.”

14- KANUNDA YER ALAN KARBON AYAK İZİ NE GETİRECEK?

“Karbon ayak izi, bir ürünün üretiminde ortaya çıkan emisyon faaliyetleriyle, çevreye verilen zararı ifade eden sera gazı emisyonunun karbondioksit karşılığıdır. Bu kapsamda, Kanunda da görüleceği üzere sadece üretim yapan kurum ve kuruluşların imalat sürecinde yeni ve temiz teknolojiler kullanarak karbon ayak izini azaltması yükümlülüğü söz konusudur. Bu noktada aynı ürünün üretim aşamasında daha az enerji ve maliyetle üretilmesi kastedilmektedir. Metinden de anlaşılacağı gibi bireysel, toplumsal ve sosyal açıdan özgürlüklerin kısıtlanmasına dair herhangi bir düzenleme, hüküm veya durum söz konusu değildir. Tamamen kurum ve kuruluşların özellikle ürünlerin sanayideki üretim aşamasında enerji verimliliği ile yeni teknolojilerin kullanılarak üretilmesi, doğal kaynakların ve çevrenin korunmasından bahsedilmektedir.”